Müslüman, elinden ve dilinden
müslümanların emin olduğu kimsedir.
Mümin akıllı, basiretli, uyanıktır. Her işte
Allahın rızasını gözetir. Acele etmez, ilim
sahibidir, haramlardan kaçar.
Mümin, koku satan kimse gibidir. Yanında
otursan için açılır. Onunla gezsen veya
ortak iş yapsan faydasını görürsün. Onun
her işi faydalıdır.
Müslümanda 3 haslet bulunur: İhlaslı olur.
Akıllı olur. İlm-i siyaseti bilir.
Âlim, dinini doğru bilene denir. Medrese
[üniversite] bitirene denmez.
Her samimi mümin alimdir. Bilim adamı
kanunları bulur. Mümin ise o kanunları
koyanı (Allah’ı) bulur.
Müminler, birbirine karşı sevgi ve
merhamette, bir vücut gibidir. Vücudun bir
yeri rahatsız olunca, bütün vücut huzursuz
olup onun tedavisi ile meşgul olunduğu
gibi, müslümanlar da böyle birbirine
yardıma koşmalıdır.
Kulluk; her an Allah’a muhtaç olduğunu bilmek ve Onun Resulüne tam tâbi olmaktır.
İhlas, dünya faydalarını düşünmeyip ibadetlerini yalnız Allah’ın rızası için yapmaktır.Dua, müminin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur.
Allah günahları görür ve örter. İnsanlar ise, görmez ve söyler.
En büyük sermaye, Allah’a güvenip, insanlardan bir şey beklememektir.
Rabbini zikredenle zikretmeyen; diri ve ölü gibidir.
Müminde, ihlas ve pişmanlık bulunursa, Allah onun bütün günahlarını affeder.
Müminin yanına giren, güzel bir bahçeye girmiş gibi ferahlık duyar.
Mümin lanet etmez, kötülemez, müstehcen konuşmaz ve hayâsız olmaz.
Müminlerin iman yönünden en faziletlisi ahlâkça en iyi olanıdır.
Mümin arıya benzer; konduğu dalı kırmaz, oraya zarar vermez. Toplayıp bıraktığı eseri de güzeldir.
Mümin geçim ehlidir. Arkadaşına rahatlık verir. Münafık ise geçimsizdir, arkadaşına sıkıntı verir.
Mümin gıda gibi olmalıdır. Her zaman ihtiyaç duyulmalıdır.
Takva akıllıca yapılan işlerin en güzelidir. Hakka âsi olmak ahmakça yapılan işlerin en çirkinidir.
Müslümanın ölümü hayattır, hem de sonsuz hayat.
Her iyilik, sabırla ele geçer.
Her şey için kerem vardır. Kalbin keremi Allah-u Teâlâ’dan razı olmak, kadere rıza göstermektir.
İman, mümin ile ateş arasında büyük bir perde gibidir. Mümini ateşten korur. İmanı olmayan kurumuş demektir.
Kurumuş ağaç ne yapılır, kesilip yakılır. Dünyada bile yakıyorlar. Ahireti siz düşünün.
İhlas Allah’ı çok sevmektir ve sevdiği her şeyi de Allah için sevmektir.
Allah kullarını cennetine davet ediyor. İslamiyet, cennet davetiyesinin adıdır. Bu davet herkese var. Müslüman, bu davete icabet edene, kâfir de reddedene denir.
Halkın elindekine göz dikmemek, müminin alametlerindendir.
Çevrendekilerle güzel komşuluk et ve kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın.
Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse, onun salih biri olduğu anlaşılır.
Ahirete ait istediğine kolayca kavuşur, dünyaya ait olana kavuşman zorlaşırsa, bil ki sen iyi bir hâl üzerindesin. Bunun tersi olursa kötü haldesin!
Kim, müslümanın ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve ahirette ayıbını örter. Kişi, arkadaşına yardımcı olduğu müddetçe, Allah da onun yardımcısı olur.
Arkadaşının ayıbını örtenin ayıbını Allah da kıyamette örter. Onun ayıbını açığa vuranın ayıbını da Allah açığa vurur. Hatta evinde bile onu rezil eder.
Ayıp araştırmayın! Bir müslümanın ayıbını araştıranın ayıbı da ortaya çıkar ve nereye gizlenirse gizlensin, rezil olur.
Müslümanın ayıbını araştıran, ona kötülük etmiş ve onu kötülüğe itmiş olur.
Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin.
Kendine reva gördüğünü, sana reva görmeyenin arkadaşlığında hayır yoktur.
Bir kimseye bir arkadaşı ikramda bulunursa, onu kabul etsin! Çünkü o Allah’ın ikramıdır. Allah’ın ikramını da reddetmeyin!
Kendi ayıbını gören, Allah’ın hayır dilediği kimsedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder